Türkiye’nin Önü Açık
İçinden geçtiğimiz zorlu süreç Türkiye için hep birlikte üstesinden gelmemiz gereken birçok sınavı beraberinde getiriyor. Dünyanın “gelişmiş” ülkeleri acımasız ve öğütücü bir sistem çöküntüsü içindeyken, küresel kriz Türkiye gibi “gelişmekte” olan ülkelerin de kapısında. Birçoğu batıyor. Ancak küresel ekonomik veriler endişe verici olsa da biz korkmamalıyız. Zira Türkiye, zorluklara ve siyasi bedel riskine rağmen hükümetin dengeli ekonomik ve sosyal politikaları ile kendini kollayabiliyor. Unutmamalıyız ki daha önce “gelişmiş” ülkeler lehine çalışan sistem ve küresel dengeler bu kez Türkiye’nin tarafında. Konjonktürden faydalanmayı iyi beceren, güçlü ve istikrarlı bir iktidar, sorunlara rağmen bölgesinde ve dünyada giderek yıldızı daha da parlayan bir Türkiye yaratıyor.
Basın-Yayın Kuruluşlarına Açık Mektup
Neredeyse felakete dönüşecek “Kriz” merkezli korkunun yarattığı ekonomik olumsuzlukların bertaraf edilmesi konusundaki düşüncelerimi, Türk Basın-Yayın Kuruluşlarının yöneticileri ile paylaşmak istiyorum.
İş hayatına atıldığım 48 yıl öncesinden günümüze kadar, Türkiye’nin bütününde etkili olan, her birisi diğerinden farklı pek çok ekonomik sıkıntı süreçleri yaşadım, ama şu anda içinde bulunduğumuz olağanüstü şartların bir benzerini daha önce hiç yaşamadım.
Daha İyi Bir Kütahya İçin… /1
Bu başlık bir özlemin ifadesidir. Kütahya’nın bu gününü ve yarınlarını ilgilendiren değişik konulardaki düşüncelerimi birkaç sayı süresince sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki çare üretilmesi anlamında katkı verebilir.
Kütahya dışından gelmesini beklediğimiz yatırımcıların Kütahya’ya gelmeleri için hangi faktörlerin var olması gerektiğini araştırdık. Yurt genelinde değişik illerde yatırım yapmış firmalarla görüştük. Kütahya’da yatırım yapma kararlarının alınmasındaki özendirici ve itici faktörlerinin neler olduğunu araştırdı sonuçlarını daha önce sizlerle paylaşmıştık ama burada tekrarlamak istiyorum.
Daha İyi Bir Kütahya İçin… /2
Daha iyi bir Kütahya’da yaşamamız için her şeyden önce dünya görüşümüzü sorgulamamız lazım. Zira, hem bu şehri yönetenlerin hem de yönetilenlerin sorumluluklarının olduğunu ve bu sorumlulukların yerine getirilememesi halinde, özlenen “Daha iyi bir Kütahya” gerçeğini yakalamamız mümkün olamayacağı gerçeğini kabul etmemiz gerekir.
Önce bizi yönetenlerin dünya görüşlerinin öneminden söz edelim. Kabul etmek gerekir ki; Dünya büyük bir hızla gelişiyor, degişiyor, ilerleme kaydediyor. Bu değişime uyabilen ülkeler ve insanları, diğerlerine göre daha iyi bir hayat sürme imkanına sahip oluyor.
Daha İyi Bir Kütahya İçin… /3
Daha iyi bir Kütahya olabilmesi için gerekli olduğunu düşündüğüm konuları bu sayımızda da müzakereye açmaya devam etmek istiyorum.
Bundan önceki yazımın son cümlesinde “Ben inanıyorum ki, daha iyi bir Kütahya, Kütahya’da yaşayanların gayretleri ile mümkün olacaktır, veya bugünkü vurdumduymazlığımızın devamı halinde, gerilemenin devamı kaçınılmaz olacaktır” diyerek bitirmiştim yazımı.