Ekonomik Türbülanstan Nasıl Kurtulabiliriz?

İçinde Bulunduğumuz Ekonomik Türbülanstan Korkmadan, Korkutmadan Yolumuza Devam Edelim.

2018 Eylül ayı itibariyle ülke genelinde ekonomik türbülans yaşıyoruz. Uçak yolculuğunda türbülansa girdiğimizde, ‘‘kemerleri bağlayın’’ anonsu yapılır. Bağlamazsanız sorun yaşarsınız. Uçak içinde panik yapan, bağırıp çağıran olursa bütün yolcular korkar, aşırı panik yaparlar ve verilen talimatları dinleyemez, ne yapacaklarını bilemez hale gelirler. Bunun için ilk şart sakin olmak, panik yapmamaktır.

Devamı →

HESAP YAPMA KÜLTÜRÜ VE İŞ HAYATINDA BAŞARI

Son zamanlarda Kütahya’da iş dünyasının gündemini işgal eden konulardan birisi de ilimizdeki işletmelerin yeterli seviyede gelişememiş olması, buna bağlı olarak kredi kullanımında yaşanan sorunlar ve bankalar ile olan problemli ilişkilerdir.

Bu yazıda mikro işletme seviyesinde başladığım iş hayatımın bana öğrettiği önemli prensiplerden birisini, bugün daha da geliştirerek uyguladığım ‘hesap yapma mantığı’ konusunu paylaşmak istiyorum. Mikro düzeyde bir işletmede başlayıp, elimde çanta ile dolmuş, otobüs kullanarak kapı kapı dolaşıp satış ve tahsilat yaptığım, sonra sırasıyla küçük, orta ve büyük işletme aşamalarının hepsinde kazandığım tecrübelerin paylaşılması olarak algılanmasını arzu ettiğim yazımın bu gözle değerlendirilmesi halinde ilimizdeki iş insanlarımıza daha faydalı olabileceğini düşünüyorum.

Devamı →

YÖNETİM FELSEFESİ

Yılların kazandırdığı tecrübelerimi paylaşabilmek amacıyla kaleme aldığım bu satırlar, umarım okuyanlara yararlı olur.

Hayat ayna gibidir, yüreğinizde hangi duygu, beyninizde hangi fikir var ise yüzünüzde onu görür onu yaşarsınız. Bu nedenle, yüreğinizi ve beyninizi önemseyin. Bu iki faktörün, herkesin bildiği önemini burada anlatmak gerekmez. Madem yönetim felsefesini anlatacağız, öncelikle yöneteceğimiz kurum yani şirket nedir? Anlamaya çalışalım.

“Şirkete hayat veren en önemli faktör, insandır”

Devamı →

GÜÇLÜ EKONOMİYİ, O ÜLKENİN VATANDAŞLARI YARATIR

Türkiye sancılı bir seçim süreci yaşadı. İyi kötü hepimiz bu sancıyı hissettik. Seçim sürecinin sonuçlarından endişe duyanlar sancıdan daha fazla pay alırlarken, “bu yaşadıklarımız eskiye oranla daha ağır basıyor ama olur böyle şeyler, sonu selamettir” diyenler daha az sancı hissettiler.

Gerçekten, şimdiye kadar görmediğimiz tempoda yaşanan seçim sürecinin sonunda, seçmen çok büyük oranda katılım ile tercihini belirleyip noktayı koydu ve kimsenin itiraz edemeyeceği mesajları verdi.

Devamı →

MERHABA 2014

Her yeni yıl yeni umutlar, taze başlangıçlar olarak kabul edildiğine göre, 2014 için iyimser ve başarı odaklı hedefler belirlemeliyiz.

2014 sancılı geçecek diyenlere inanmayın. İki yıl içinde üç önemli seçim olması demokrasinin gücü olarak kabul edilmelidir. Seçimleri bahane ederek oluşturulan sancı varsayımları, firmalarımızın frenlenmesinden başka bir şey değildir. Türkiye bu güne kadar ne sancılar çekti. Ama günümüzde sancılı dönemlerin tekrarlanması, beklenmeyen bir durumdur.

Devamı →

HAVAALANI

İstanbul-Çayırova arasındaki OSB’ler dışında kalan sanayi kuruluşlarına, bulundukları yerlerden başka yerlere taşınmaları mecburiyeti getiriliyor.  Bu kuruluşlar kendilerine yeni yerler aramak zorundalar. Gidebilecekleri yer tabii ki Anadolu.

Anadolu’ya gelmek isteyen veya gelmek zorunda olan firmaların yer tercihi konusundaki kriterlerinin içinde hava ulaşımı ve  gümrük çok önemli.

Devamı →

2013 UMUT TRENİNDE YERLERİMİZİ ALALIM

Türkiye’nin, bütünü ile dünyanın kabul ettiği yükselen değer olduğu tartışmasız kabul ediliyor. İç dinamiklerimize bakarsak, mükemmel sonuçlar alındığını görürüz. Zaten ülkemizin büyümesi bu mükemmelliği yakalayan kurumlar vesilesi ile gerçekleşmiştir.

Kimileri için çok verimli, kimileri için durağan, kimileri için kötü geçen 2012 verimli ve başarılı geçirenlerin sırları, verimli ve başarılı olmayı  istemeleri, başaracaklarına inanmaları ve çok çalışmalarından ibarettir.

Devamı →

KARŞILIKSIZ ÇEKLER

Karşılıksız çek konuşulduğu kadar abartılı değil. Çek yasasından önce ne kadar karşılıksız çek vardı ise bugünde o kadar karşılıksız çek var.

Çek yasasından sonra karşılıksız çek miktarının arttığını iddia etmek, çek kesenlerin iyi niyetten yoksun olduğu anlamına gelir ki, bu değerlendirme insafsızlık olur.

Bir başka açıdan baktığınızda çek, yasada tarif edildiği şekilde kullanılmıyor. Bir anlamda emre muharrer senet yerine kaim olmak üzere, satın alınan mal veya hizmetin taksitlendirilmesinde kullanılıyor. Aslında bu yanlış uygulamanın yasa ile engellenmesi lazım.

Gerçek anlamda kesilmiş çek, yani üzerinde ileri vade taşımayan, kesildiği gün paraya çevrilebilen çek karşılıksız çıkmaz. Karşılıksız çıkan çekler, üzerinde ileri vade olan çeklerdir.

Kimler vadeli çek kesiyor? Mikro işletmeler, küçük işletmeler, biraz da orta boy işletmeler, yani kobiler. Büyük işletmeler vadeli çek kesmezler.

Kobi bankaya gidip, kredisini yenilemek istediğinde veya ek kredi talep edeceği zaman, kredi talebine gerekçe olarak “biliyorsun müdür bey, çekler ödenmiyor, bu nedenle ek krediye ihtiyaç var” dediğinde banka, müşterisine verdiği/vereceği kredinin geri dönüşünde tereddüde düşüyor. Müşterisinin kredi almamasını teminen iki katı faiz talep ediyor yani normal piyasa faizi 8 puan iken, riskli gördüğü müşterisinden 16 puan faiz talep ediyor. Kobinin başka seçeneği olmadığı için çaresiz kabul ediyor. Banka da aşırı faiz uygulanması ile aşırı rant elde edeceği düşüncesi ile krediyi pahalı olarak kullandırıyor.

Hatta mal veya hizmet alımlarında vade yaptırmakta zorlanıyorlar.

Görüldüğü gerçeği yansıtmayan abartılı açıklamalar, söylemler, garibim kobilere pahalıya mal oluyor…

Nafi GÜRAL
Para Dergisi
21.11.2012

Devamı →

BANKALARIMIZ

Liberal ekonomi nedir? Eline geçen fırsatları kullanarak haksız kazanç elde edilmesi adına, bu fırsatları insaf ölçüsü ile bağdaşmayacak derecede kazanca dönüştürmek serbestliği değildir. Zaten, içlerinde devlet bankalarının da bulunduğu çok sayıdaki bankalarımızın rekabet kurumu soruşturmasında olmaları, liberal ekonomi kurallarını hiç’e saydıklarının işaretidir.

Faiz uygulamalarına bakarsak, %8 ile %16 arasında değişen faiz uygulamalarını göreceksiniz. Bir başka ifade ile, özellikle büyük şirketlere uyguladıkları faiz oranı ile mikro ve küçük işletmelere uyguladıkları faiz iki katı, yani %100 daha pahalı. Hangi ekonomik kural, hangi insaf ile izah edilebilir bu keyfilik.

Türkiye büyüyecek, 2023 yılında ilk 10 ekonomi arasına girecek hedefimiz var. Peki nasıl? Türkiye, kobileri, yani mikro işletmeleri küçük işletme, küçük işletmeleri Orta boy işletme, orta boy işletmeleri büyük işletme haline dönüştürmek zorundadır. Bankalarımız kobileri koruyan kollayan politikalar izlemek suretiyle onların gelişmelerini sağlamak yerine, tam aksini yaparak gelişmelerini engellemeleri onlara ve ülkemize yapılan haksızlıktır.

Devamı →